21 Mayıs 2010 Cuma

Kaldırımlar

Yine yolculuk var. Pazartesi gidiyorum. Bu sefer Güney. Cuma’ya kadar…

Gidince beni en çok “Anne, sen orada nerede uyuyorsun?” sorusu yakıyor. İş sebebiyle gittiğimi biliyor çocuklar. Ama bu uyku meselesini çözemiyorlar. İşe gittiysem neden uyuyorum, nasıl uyuyorum, uyuyor muyum?

Fotoğraf bir önceki Fransa görevinde çekilmiş, elime yeni geçti. Üniversite’nin önündeki kaldırım. Ben muhtemelen içimden “Bizim çocuklar da buraya gelir mi acaba? Gelirlerse nasıl olur? Vs.vs.vs.” bir sürü soru geçiyorum. Bir taraftan da beni her daim büyüleyen kaldırımları izliyorum, hafızaya kaydediyorum. Kaldırımlar ilk göstergesidir benim için medeniyetin. Medeniyetten anladığım gelişmişlikten ziyade insana yakışır yaşama. Herşeyden önce kaldırımların insana yakışır olması lazım sanırım. En geniş kucağı sanki onlar açıyor insanlara…

2 yorum :

  1. Nihan dedi ki...

    yine çok güzel.gözlerine ve görme biçimine sağlık.

  2. hayal dedi ki...

    ben de bir yerde okumuştum, kaldırımların yüksekliği ülkenin medeniyeti ile ters orantılıdır diye. O günden beri bizdeki diz boyu kaldırımlara şaşmıyorum :)