29 Mayıs 2010 Cumartesi

uçurtma

2. günüm başka bir şehirde. Otelin ses geçirmez camlarının dışında deniz kıyıyı pata küte dövüyor, insanlar neşeyle dondurma falan yiyor. İçeride ise önemli insanlar önemli konuları konuşuyor önemli jest ve mimikler eşliğinde. İki kare arasında mekik dokuyan ve çoğunlukla da sabit kalıp gözlem yapan ben keyfimi sürüyorum. Ara sıra çocuklarımın sesini duyuyor gibi oluyorum. Sahilde top oynuyorlar gibi sanki. Bazen kafamı henüz takma bir isim bulamadığım kocamın omzuna yaslıyor gibi kendi omzuma doğru eğiyorum özlemle. Kem göz varsa etrafta bileğimdeki nazar boncuklu bilekle oynuyorum. Fırsat bulduğumda arkadaşlarımı arıyorum, sohbet ediyorum. Hatta ilk gün en sevdiğim samimi arkadaşlarımdan biriyle buluştum, şehri fethettim. Fo

yazı burada bitiyor. çünkü tam fo yazdıktan sonra biri bana seslendi yardım lazım diye. sonra program devam etti. çeviriler, gidelim'ler. arkasına ankara'ya dönüş. eve geliş. saatlerce uyuma. adaptasyon günü. 3 gün 3 gece geçti üzerinden yazının. gökte uçarken tele takılan uçurtmaya döndü. sallanıp duruyordu  boşlukta.

artık evdeyim. yarın rutine dönüş 1.

1 yorum :

  1. Adsız dedi ki...

    En sevdiğin samimi arkadaşlarından biri öpsün seni, keşke daha çok buluşabilseydik:))
    İmza:
    Antalyalı deli kadın